İçeriğe geç

Nusret Ertem Yazılar

FANİ YER KÜRE

Kimi zevk-i sefalı hayat sürünce
Kimi nice dertler, sıkıntılar görünce
Amelin karşılığı görülür, kabre girince
Dert ve sıkıntıya sabır göster, hamdeyle
Nimete daim şükret, hak ve hakikati yeğle

Adalet var mı aldatıcı fani yer kürede
Eğer var diyorsanız, gösterin hani nerede
Söyleyin hangi kıta, hangi ülke, hangi yörede
Dert ve sıkıntılara sabır göster, hamdeyle
Nimete daim şükret, hak ve hakikati yeğle

Sabırlı ol, isyan etme, çiğneyip geçseler de
Dirayetli ol, hamdeyle doğrasalar, biçseler de
Kibirlenme vakur ol, lütfeyleyip başa seçseler de
Dert ve sıkıntılara sabır göster, hamdeyle
Nimete daim şükret, hak ve hakikati yeğle

Kadere teslim ol, dalma dünya sefası, zevkine
Sahip ol, vakarına, şahsiyetine, makamı, mevkiine
Takvaca yaşa, Mevla dilerse çıkarır dostların fevkine
Dert ve sıkıntılara sabır göster, hamdeyle
Nimete daim şükret, hak ve hakikati yeğle

Ahlaksızlık ile adaletsizlik düşürür, toplumları derde
Saygı ve hürmet beklenmez, ayakların baş olduğu yerde
Artık iyilik, ihsan bekleme, yanlış olmuşsa doğruya perde
Dert ve sıkıntılara sabır göster, hamdeyle
Nimete daim şükret, hak ve hakikati yeğle

EY AZİZ İSTANBUL (3)

Özelliği okyanuslar ile irtibatlı deniz bağları
Tüzelliği geride bıraktı, şanlı tarihi, hatıra çağları
Dört mevsim farklıdır, yaz kış zümrüt yeşili dağları
Benzersiz bir diyar şehri rabian ey aziz İstanbul

İstanbul bahtiyar kılar, Hakka bağlı nice genç ihtiyarı
Sahabi, evliya, ulema, şeyh, meşayih ve şehitler diyarı
Dünyada hiç yok özellikleri ile eşi benzeri, dengi, ayarı
Büyük Evliyalar diyarı şehri rabian ey aziz İstanbul

Bu şerefli beldenin fethi için nice zatlar karar kıldı
Bu zafer son Hz. Fatih Sultan Muhammet Hana kaldı
M. Hüsrev, M. Gür’ ani ve Hz. Ak Şemseddinler ile aldı
Nice çok Evliyalar diyar şehri rabian ey aziz İstanbul

İlahi bir hikmet büyüdükçe sanki sınırları genişliyor
Kara, deniz, hava, demiryolu dünyaya buradan işliyor
Ticaretin merkezi nice zengini, fakiri, İstanbul besliyor
Fakir fukaranın barınağı rızık kapısı ey aziz İstanbul

İstabul’u medh-ü senaya her şairin ilmi, gücü yetmez
İstanbul’un özellik ve güzelliklerini anlatmakla bitmez
İlim tahsili için İstanbul’a gelen asla bir dahi geri gitmez
Âlimler ve şairler diyarı şehri rabian ey aziz İstanbul

Mimar Sinan’dır bu kutsal şehrimizin eşsiz ulu mimarı
Sinanlar gidince bozulmasın güzel beldelerimizin imarı
Bu emsalsiz eserleri tahrip etmek, ya ihanettir ya himarı
En seçkin eserler diyarı şehri rabian ey aziz İstanbul

EY AZİZ İSTANBUL (2)

Milyonların türlü ticaret ve rızık kapısı
Dünyada hiçbir yerde yok coğrafi yapısı
Yüce zatların makam ve türbesidir tapusu
Ticaret diyarı şehri rabian ey aziz İstanbul

Çil çil kubbeleri kalkan, minareleri oktur
Eserleri meşhur, dünyada eşi benzeri yoktur
Ünlü tarihi özellikleri tüm beldelerinde çoktur
Tarihi ünlü, şanlı şehri rabian ey aziz İstanbul

Aziz İstanbul’umuza hayrandır cümle âlem
Niceler medh-ü sena edip yazdı, söyledi kelam
Bağrında nice Sahabiler hem Yuşa Aleyhisselam
Maneviyatlar yurdu şehri rabian ey aziz İstanbul

Dünya’ya örnektir İslami ilim müesseseleri
Cami, çeşme, köşk, saray ve tarihi medreseleri
Kışla, hanlar, hamamlar, saymakla bitmez eserleri
Nice hatıralar diyarı şehri rabian ey aziz İstanbul

Bin bir türlü sırdır, İstanbul’un tarihi özelliği, özü
Tüm dünya İstanbul’a hayrandır ve üzerindedir gözü
Asla yetmez hiçbir şairin İstanbul için şiir gücü ve sözü
Şiirleri ve şairleri ile ünlü şehri rabian ey aziz İstanbul

Dünya hayran, çok güzeldir İstanbul’un baharı, yazı
Orman manzaralı Çamlıca tepeleri, havası, edası, nazı
Dünyada benzeri olmayan, haliç, saray burnu ile boğazı
Ehli İlim Evliyalar diyarı şehri rabian ey aziz İstanbul

EKTİĞİNİ BİÇERSİN

İnsan ne ekerse illa da onu biçer
Çalışıp okuyan başarır, dersini geçer
Âlim odur ki ilmiyle amil takvayı seçer
İşte Âlimler böyle Âlim olmalı

Toplu güçler, kaleyi yerinden söker
Kenet siz güçler tez çözülür, içten çöker
Yalnız kalmış bilekleri herkes kolay büker
İşte birliktelik böyle ve daim olmalı

Her kim ki ne ekerse elbet onu biçer
Hakiki ilim odur ki her iki cihanda geçer
Yiğitlik odur ki helal kazanır helal yer içer
İşte yiğitler böyle yiğit olmalı

Cennetin yolu takva, ilim, ibadetten geçer
İlim ile ibadetin yolu sabır ve gayretten geçer
Felahın yolu İman, sabır, şükrü, basiretten geçer
İşte ibadet ve takvanın yolu böyle olmalı

Kenetlenmeyi bilmeyenler kendi içinden çöker
İçeride birlik sağlamayanlar dışarıda zorluk çeker
Bu günü değerlendiremeyenler yarın gözyaşı döker
İşte yarınları kurtarmanın yolu böyle olmalı
(2018)

EĞER İŞİN GİTMİYORSA HOŞUNA

Eğer yaptığın bir iş gitmiyorsa hoşuna
Başaramazsın, bırak uğraşma tek başına
Vaz geç, ısrarcı olup, kafa yorma boşuna
Asla uyma nefse şeytana düşersin isyana
Dostlar edin, amma her dosta sırrını açma
Meddi ve manevi ölçülü ol, savurup saçma
Gerçek dostlara ikram eyle, iyilikten kaçma
Asla uyma nefse şeytana, düşersin isyana
Uyma nefis ve şeytana, alırlar seni kafaya
Fani dünyaya aldanır dalarsın zevk-i sefaya
Girersin batak yanlış yollara, düşersin tufaya
Asla uyma nefse şeytana düşersin isyana
İslam-i kuralların dışında asla bir iş yapma
Her işi İslam’a göre yap, şeraitten hiç sapma
Takva üzere yaşa, asla ehli Sünnetten kopma
Asla uyma nefse şeytana düşersin isyana
Ucuz adamlarla asla pahalı uzak yola çıkma
İslam’a uymaz, hak etmeyene madalya takma
Cevher yürektedir, endama, boya, posa bakma
Asla uyma nefse şeytana düşersin isyana
Siyonist yandaşlar rol aldı nice sinsi savaşta
Hırsız, soyguncu, talancılar yine en üst başta
Soygun, zulüm, baskı, yasakçılık daim revaçta
Asla uyma nefse şeytana düşersin isyana
Ruhlar âleminden geldik çileli bu fani pazara
Aldık, sattık, doymadık cihanda gülü gül-i zara
Zarar mıdır kâr mıdır anlamadan, döndük mezara
Asla uyma nefse şeytana düşersin isyana

DÜNYA İÇİN DÜNYAYI YÜK ETME

Fani dünyayı yük etme, yük etmeye değmez
Dünya için ömür tüketme, tüketmeye değmez
Hal bilmeze nükte etme, nükte etmeye değmez
Dünyada her işi dert etme, dert etmeye değmez

Dünya için kula boyun eğme, eğmeye değmez
Fani çıkar için çıkarcıları övme, övmeye değmez
Canını yaksalar dahi yine sövme, sövmeye değmez
Dünya için dünyacıları asla övme övmeye değmez

Amelimiz hak olsun, dünya için hileye değmez
Dileğimiz meşru olsun, dünya için dileğe değmez
Gayretimiz dengeli olsun, dünya için çileye değmez
Dünya için kahır, sıkıntı, çile çekme çileye değmez

Dünya için ortamı hiç germe, germeye değmez
Dünya için çok dünyalık derme, dermeye değmez
Dünya için dünyaya değer verme, vermeye değmez
Dünya için çok çalışıp riske girme girmeye değmez

Dünyalık mala mülke güvenme, güvenmeye değmez
Güç ve sağlıkla övünme, şükreyle, övünmeye değmez
Bunlar gidince dövünme, sabreyle, dövünmeye değmez
Dünya için tasalanıp asla öğünme dövünmeye değmez

Dünya için dünyalıkları dert etme, dert etmeye değmez
Dünyalıklar için nefsin peşinden gitme, gitmeye değmez
Dünya imtihandır, imtihanı kaybetme, kaybetmeye değmez
Dünya için ibadeti, sünneti terk etme, terk etmeye değmez

DÜNYA DEDİĞİN

Dünya dediğin iki kulaç bir karış
Eh diler isen var birazda sen yarış
Hiç kavgaya değmez, güzeldir barış
Kavgalı olma, engin ol, barışa bak

Kötülerden kaçıp iyiler ile tanış
Çok bilsen de yine bir bilene danış
Değmez bu dünya için yapma yanlış
Tüm yanlışları bırak doğruya bak

Ne yaparsan yap Mevla’yadır varış
Hak sahiplerini git onlar ile tez barış
Fayda vermez ölümden sonra yalvarış
Takva yaşa ahireti kurtarmaya bak

Her daim düşün, hayır söyle sözünü
Gıybet etme, haramdan sakın gözünü
Yasaklardan kaç, kıbleye dön yüzünü
Yasakları geç emirleri yapmaya bak

Dön hele bir geri bak, düşün dününü
Yarın meçhul, kıymetli bil bu gününü
Ölüme hazır ol, Hakka döndür yönünü
Yanlış dünü ibret al doğru yarına bak

Ölmeden önce öldür, kır nefsin belini
Tüm hatalı hallerden kaç, uzak tut elini
Tüm yanlış sözlerden daimi sakın dilini
Hatadan uzak ol hatasız yaşamaya bak

Hicret eyle, çık, gayri İslami küfür ilinden
Sabırlı ol, hata zuhur eder gazaplı halinden
Hataya düştüysen ya elindendir ya dilinden
Hatadan kaç tüm azalarını korumaya bak

DOSTLUK (2)

Dostun her hatasına bakılmaz
Gerçek dost ucuz işlere takılmaz
Dost dostun çadırında dahi sıkılmaz
Yiğitlik metanet, dostluk sadakat ister

Her akrabadan dostluk kast olmaz
Her yakın arkadaş sadık dost olmaz
Her hayvan av, kediden de post olmaz
Yiğitlik metanet, dostluk sadakat ister

Vefasız dostlar daim dost kalmaz
Fedakârlık gösterip, pek vefa kılmaz
Dostlukta yapılan iyilik başa kalkılmaz
Yiğitlik metanet, dostluk sadakat ister

Her dost dostun kıymetini tam bilemez
Dost kendine dilemediğini dosta dilemez
Dostun hatasını görmezden gelip, silemez
Yiğitlik metanet, dostluk sadakat ister

Gerçek dostluk para ile alınıp satılmaz
Menfaat ve çıkar için dostlar aldatılmaz
Gerçek dostluğa madde ve riya katılmaz
Yiğitlik metanet, dostluk sadakat ister

Gerçek dostlar arasında asla çıkar olmaz
Sıkıntılarına ortak olur, ruhunu sıkar olmaz
Dert ve sıkıntılarını, paylaşır hiç bıkar olmaz
Yiğitlik metanet, dostluk sadakat ister

DERT OLAN DERTLER (2)

Adabını bil, iki düşün bir konuş
Kötülerden uzak ol, iyiler ile tanış
Çok bilsen de yine bir bilene danış
Bırak dertler mazide kalsın
Gönül bir dem muradın alsın

İslam yoluna çalış ne yap neyle
Her zaman her yerde İslam’ı yeğle
İslam’ın derdini, ilk ve tek dert eyle
Bırak dertler mazide kalsın
Gönül bir dem muradın alsın

Tek derdin İslam olsun, yaşa öyle
Doğru bildiklerini doğru yerde söyle
Dünya imtihan, böyle geldi gider böyle
Bırak dertler mazide kalsın
Gönül bir dem muradın alsın

Ahiret yolunda daim ol, yorulup bıkma
Şeriat yolunda daim ol, bu yoldan çıkma
Dünyayı yapayım der iken ahiretini yıkma
Bırak dertler mazide kalsın
Gönül bir dem muradın alsın

Dünyevi dertleri fazla kafana takma
Faydasız ve lüzumsuz işlere hiç bakma
Tüm azalarını koru, ateşini elin ile yakma
Bırak dertler mazide kalsın
Gönül bir dem muradın alsın

DERT OLAN DERTLER (1)

Dert eyleme şunu bunu
Dert edindiğin nice konu
Ekler yenisini, gelmez sonu
Bırak dertler mazide kalsın
Gönül bir dem muradın alsın

Dünyayı dert eyleme ey fani
Dünya dert yüküdür hem cani
Dert edinen mutlu, nerede hani?
Bırak dertler mazide kalsın
Gönül bir dem muradın alsın

Bırak dertler mazide kalsın
Kim ne diler ise dediğin alsın
Salıver, ruhunu hülyalara dalsın
Bırak dertler mazide kalsın
Gönül bir dem muradın alsın

Bazı dertler üzüyor olsa da seni
Bitmez üzücü dertlerin yüzü bini
Bırak dünyayı, sade dert eyle dini
Bırak dertler mazide kalsın
Gönül bir dem muradın alsın

Daimi ilk derdin sade din olsun
Kalbin şuur, huzur, sururla dolsun
Kafan rahat, kalbin sükûnet bulsun
Bırak dertler mazide kalsın
Gönül bir dem muradın alsın