Bu başlık bazı kişilerce yanlış ve farklı yorumlanabilir. Ama buradaki mana şudur: Bir toplum, bir kurum, bir cemiyet veya bir kişi önce davasına sadakatle tam inanıp bağlanacak, sonra itaat etmesi gereken mercilere itaat etmesini de bilecek. Öncelikle şunu belirteyim ki, şu üç meselenin hazmı çok zordur: İhanet, nankörlük ve vefasızlık… Bugün en büyük sıkıntımız budur. Bunu da ancak ve ancak yaşayanlar bilir, yaşamayanlar bilmez ki. Büyüklerimiz ile yapılan tüm iyilik ve hizmetlere karşı hiçbir zaman, değil ki ihanet ve nankörlük, vefasızlığı da çok büyük eksiklik biliriz. Ama ne yazık ki her zaman her toplumda geçmişini unutarak adam sayılıp bir yerlere gelelim, makam, mevki sahibi olalım diye davasına ve topluma zarar veren vefasız gafiller olmuştur. Bunlar bilsinler ki, geçmişini tanıyıp bilmeyen kişi ve toplumlar geleceğini tayin edemez. Belki yüksek kademede makam, mevki, mal, mülk sahibi olurlar, amma adam olurlar mı, onu bilemem. Hani denir ya “vali değil adam olamazsın”. Ve şunu da herkes iyi bilmeli ki, insanlığın yaradılışından günümüze dek, hak ve haklı davaların düşmanı ve fitnesi çok olur. Onun için, her kim davasının hak ve doğru olduğuna inanıyor ise, iç ve dış mihraklara karşı nefsanî tahriklere kapılmadan, az veya çok bu davaya omuz verenler olarak, herkesin birbirine karşı sabır, metanet ve özveri ile kimseyi kırmadan bu süreci atlatmamız gerekir. Çünkü biz herhangi bir parti değiliz ve bir parti olmaktan öte, çok kutsal bir davanın temsilcileriyiz. Onun için metanetli olmamız gerekir. Birileri kendilerine göre taraf belirlese bile bu camiada taraf olmaması lazım, çünkü taraf olanların icraatları belli. Bize yakın Bizim diyebileceğimiz bazı kişi ve gazete yazar-çizerleri kendi kafalarına göre taraf belirleyip yazıp çiziyorlar. Ama bizim onlara tavsiyemiz, kalemlerine ve dillerine biraz ölçü koyarlar ise, tuttukları taraflar için büyük iyilik etmiş olurlar. Bir sancıları var ise açık ve net konuşsunlar. Yangına körükle gitmesinler. Asla unutmasınlar ki onların eleştirdiği kişiler, bu davanın gerçek sahipleridir. Eleştirenlerden daha dürüst, mümin, Müslüman, milliyetçi büyüklerimizdir. Hiç kimse bu konuda haddini aşmasın. Bir dönüp geriye baksınlar. Unutmasınlar ki, eleştirenler de, biz de ve dünya Müslümanları da, tüm insanlık da, şu anda devletin birçok üst kademelerinde bulunanlar da “artık yaşlandınız çekilin” dediğiniz bu davanın büyüklerine çok şey borçluyuz. Tarihe dönün bir bakın, hangi dava ehli birisi yaşlandım diye davasını terk etmiştir. Bunu diyenler, bu davadan korkanların bilinçli olarak ortaya attıkları yanlışları, bilinçsiz olarak diline dolama gafletine düşmüşlerdir. Biz, medyanın çoğunluğunu ne okur, ne izler, ne dinler, ne de ciddiye alırız. Ama hep bize bizden oluyor. Yeter artık birileri abuk subuk yazılarına ve sözlerine son verseler en büyük iyiliği yapmış olurlar. Aman efendim, birinin gömleği arkadan yırtılmış. Yok, efendim Milli Görüş safsatası. Vay, efendim AK Parti öfkesi. Bir yerlere şirin gözükmek için daha ne inciler ne işgüzarlıklar, neler de neler. Biz de deriz ki, nedir bu Milli Görüş ve Erbakan karşıtlığı? Diyalog ve Avrupa aşkı uğruna sonsuz tavizler ve gerçekleri görmemeniz yeter artık çıkarın şu at gözlüğünüzü. Bizim öfkemiz hiç kimseye değil, sadece yanlış icraatlaradır. Bizim camiamızda da, yanlış icraatlar ve yanlış yapanlar olabilir. Ama bu camiadaki yanlışlar, doğru yaptığını zannedenlerin yaptığı yanlışların yanında devede kulak kalır. Ne yazık ki, bu davayı ve bu davanın erlerini, iç ve dış şer güçler anladılar. Engellemek için de her türlü hile ve zorbalıklarına devam ediyorlar. Ama nedense hâlâ cemaatimiz ve Müslüman’ım diyenler anlayamıyorlar mı? Yoksa anlamak mı istemiyorlar? İşte onu da, maalesef anlamakta biz zorluk çekiyoruz. Şu adam devirme işine gelince de, adam olanı niye devirelim ki? Devrilmişler var ise, düzeltmeye çalışırız. Milli Görüş safsatası diyen şu zevatın da neye hizmet ettiğini anlamış değiliz. Milli Görüş nedir? Di ye hâlâ anlamayanlar var ise bin yıldan beri hakkı batıldan ayıran bir yoldur. Dünyada anlamayanlar az amma ve lakin anlayıp da hazmedemeyen yalakacı aciz gafiller çok…