İçeriğe geç

Nusret Ertem Yazılar

Savunan Adam (3)

Siyonizm-i katil bilen
Batmış batıyı batıl bilen
Daim çalışmayı tatil bilen
Seni seviyoruz işi stil bilen
                  Adam
Şahsiyetli hayat süren
Ferasetle tehlikeyi gören
Yüzün akıyla hesabı düren
Seni seviyoruz kenetli ören
                  Adam
Acep ne istediler senden?
Niçin engel oldular neden?
Haindir zalimdir ihanet eden
Seni seviyoruz yüzü ak giden
                  Adam
Hürmet ile âlimleri bildin
Tüm faydalı ilimleri bildin
Teknoloji ile bilimleri bildin
Seni seviyoruz âlimleri bilen
                  Adam
Hep İslami yollardan giderdin
Daima Hakkı müdafaa ederdin
Yanlışları elinin tersiyle iterdin
Seni seviyoruz hesabı pak giden
                   Adam
Yavuz Sultan Selim gibi Adam
Neye yarar nice benim gibi Adam
Bu bedenler değil, senin gibi Adam
Seni çok seviyoruz Adam gibi Adam

10/Mart/2011

Haktan Ayrılmadan Hakka Yürüyen Adam (3)

Daim gerçeklerin peşinden yürüdün
Gerçeğe inananları peşinden sürüdün
Başımızdan ayrıldın bizi yasa bürüdün
Seni unutmayacağız hep sevgili adam

Senin istediğin çizgiye asla gelemedik
Çünkü biz rahatı asla unutup silemedik
Seni biz asla hakkıyla anlayıp bilemedik
Seni unutmayacağız hep anlayışlı adam

Hep çalışırdın hoşlanmazdın tatilden
Hesap çıkarırdın usulü, tarzdan, sitilden
Çalışır hesap sorardın, zalimden katilden
Seni unutmayacağız hep çalışkan adam

İslam dünyasında gurur ve onurdun
Şaşırmadın daim doğru çizgide durdun
Partilerini kapattılar, sen yeniden kurdun
Seni unutmayacağız hep onurlu adam

Birilerin yapamadığı birikenleri yaptın
Birilerin göremediği gözükenleri yaptın
Birilerin yapmayacağı gerekenleri yaptın
Seni unutmayacağız hep öz ilkeli adam

Hiç meyledip fani dünyaya dalmadın
Hep engellediler ama sen asla yılmadın
Engellere rağmen davadan geri kalmadın
Seni unutmayacağız hep metanetli adam

Haktan Ayrılmadan Hakka Yürüyen Adam (2)

Daima anlı açık, başı dik durdun
Hain planlara karşı planlar kurdun
Plancıları kendi planları ile vurdun
Seni unutmayacağız hep planlı adam

Sen hata ve yanlış hiçbir iş yapmadın
Çok oyun oynadılar ama sen yutmadın
Basiretinle hiçbir yanlış yola sapmadın
Seni unutmayacağız hep basiretli adam

Sen daim yanlışı fark edip görendin
Atalete düşmüşlere heyecan verendin
Görevi doğru anlatıp önümüze serendin
Seni unutmayacağız hep farklı adam

Sen hep hayra motor şerre firendin
Sabrın en yüksek mertebesine erendin
Çok zulüm ettiler ama sen yine direndin
Seni unutmayacağız hep dirençli adam

Sen tehlikeleri daima önceden sezdin
Anlatmak içinde hemen dostları gezdin
Sırasıyla anlatıp, bir, bir önümüze dizdin
Seni unutmayacağız hep sezgili adam

Sen uğraştın tüm İslam âlemine çalıştın
Engellemek istediler, sen engellere alıştın
Engelciler sun-i kavga yaptılar sen barıştın
Seni unutmayacağız hep isabetli adam

Ey Mücahit Erbakan (2)

Çok zorladılar hak davadan hiç kopmadın
Fani dünya’ ya aldanıp yanlış yola sapmadın
Hak yolda dik durdun, hiçbir yanlış yapmadın
Çok uğraştılar ama sen yorulmadın, korkmadın
Dosta tebessüm düşmana haşmetle bakan
Tarih seni silemeyecek, ey mücahit Erbakan
Gafil Müslüman oylarıyla bu hale geldi vatan
Bu değil midir hainlere destek verip kendi batan
Artık yaşlandın çekil deyip cahilane kafadan atan
Kaç yaşında İstanbul’a gelmiş idi Hz. Eyüp Sultan?
Dosta tebessüm, düşmana haşmetle bakan
Tarih seni silemeyecek, ey mücahit Erbakan
Sorulmaz yiğidin yaşı, ey düşünmeden atıp tutan
Hepsi genç mi idi şehit olup topraklar altında yatan
Genç değil mi idi İstanbul’un Fatihi Hz. Fatih Sultan
Genç miydi Şeyh Şamil Ömer Muhtar bu iki komutan
Dosta tebessüm, düşmana haşmetle bakan
Tarih sizi unutmayacak, ey mücahit Erbakan
Seni bağrına bastı tüm dünya İslam âlemi ehiller
Engellemek için çok taktikler denedi hain mahfiller
Çok oldu hoca yaşlandı çekilsin diyen zavallı gafiller
Dost düşman anladı ama hala anlamadı çıkarcı cahiller
Dosta tebessüm, düşmana haşmetle bakan
Tarih seni silemeyecek, ey mücahit Erbakan
Seni anlamadı şuursuzca Müslüman’ım diyenler
Ama çok iyi anladı memleketin kaymağını yiyenler
Yazık bize Müslüman geçinip İslam’a aykırı giyenler
Yazıklar size İslam’a irtica deyip şerri ve küfrü övenler
Dosta tebessüm, düşmana haşmetle bakan
Tarih seni silemeyecek, ey mücahit Erbakan
Seni sindiremez her kafa, her gönül ve her sine
Bağlıydın Hz. Kur’an, İslam, vatan, bayrak ve dine
Çoğunluk meyildir Siyonist ABD. AB. Moskof Çin’e
Ne dersen de şartlanmış kafalar hep bildiğini okur yine
Dosta tebessüm, düşmana haşmetle bakan
Tarih seni silemeyecek, ey mücahit Erbakan

Erbakan Sevgisi (2)

Devrildi İslam davamızın ulu çınarı
Sevgi kaynağının bitmeyen şifa pınarı
Gayretinle paramız olacaktı İslam dinarı
Seni sevdik, zulüm ve zalimlerin kınar-ı

Seni seven yetimler yeniden kaldı yetim
Temiz ruhuna sevenler okudu nice hatim
Engelleyen o gafiller şimdi pişman, nadim
Seni sevdik, sevmeyenler ise hain ketum

Senin savunduklarını bilinçli savunamadık
Senide hiçbir şekilde asla içli savunamadık
Senin açtığın kutlu yolu güçlü savunamadık
Seni sevdik açtığın yoldan hiç ayrılmadık

Hocam kolay bulunmaz senin gibi beyinler
Seni hiç unutmayacak anlayan mütedeyyinler
Seni yeni anladılar engel olan şu Zalim hainler
Seni sevdik, utansın anlamayan boş beyinler

Şikâyetçiyiz sana ihanet edip suç yaptılar
Gafiller hata üstüne hataları korkunç yaptılar
Altın elmas birçok cevherlerimizi tunç yaptılar
Seni sevdik, birçok değerlerimizi baç yaptılar

Sana yerde insanlar gökte melekler ağladılar
Tüm İslam âlemi yasa boğuldu matem bağladılar
Ahde vefa gösteren milyonlar peşinden çağladılar
Seni sevdik, sevenler ağlayıp yürekler dağladılar

Endişemiz var hocam borç üstüne borç yaptılar
İslam birliğini unutup Avrupa’yı başa taç yaptılar
İslam’ı ılımlaştırıp Avrupa medeniyetini harç yaptılar
Seni sevdik, Avroya özendiler paramıza haç yaptılar

Ben Senin Nazını Çekemem Gönül (6)

Bazen kükrer coşar hızlanırsın
Bazen türlü edâlanır nazlanırsın
Bazen efkârlanır yanar sızlanırsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Olmaz işler ile beni kurgularsın
Sitem eyler kinaye ile vurgularsın
Haksız ithamlar ile çok sorgularsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Bazen neşeli şen coşar çağlarsın
Bazen öfkeli hazin hazin ağlarsın
Bazen üzgün olur yürek dağlarsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Triplere girer nükte tafra yaparsın
Yüz asar kapıları yüzüme kaparsın
Hislere kapılır nice yanlış yaparsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Bir dem olur farklı tavır yaşarsın
Bir dem olur bendini yıkar aşarsın
Bir dem olur arkına sığmaz taşarsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Bir dem olur çağlar yürür koşarsın
Bir dem olur kabına sığmaz coşarsın
Bir dem olur efkârlanır hayatı boşarsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül

Ben Senin Nazını Çekemem Gönül (5)

Pranga vurdun, bağladın kolumu
Sarıp, kuşattın, çevre sağı solumu
Engel koydun, kestin çıkış yolumu
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Ne dediysem, tutmadın sözümü
Nice bahane ile bağladın gözümü
Hatalar yaptın, yaktın içimi özümü
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Hüzün kattın ekmeğime, aşıma
Nice bin bir dertler, açtın başıma
Yeter artık, geldim belli bir yaşıma
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Erişilmez bin bir hayallere daldın
Çekilmez sevdalara, takılıp kaldın
Artık usandırdın beni benden, aldın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Ben usandım bıktım, sen bıkmadın
İçimi yaktın, yine içimden çıkmadın
Sinemi kor eyledin, dönüp bakmadın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Kaldıramam senin bu ağır tarzını
Karşılayamam her tür isteği, arzunu
Taşıyamam seni, kestin hayat şarzımı
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül

Ben Senin Nazını Çekemem Gönül (4)

Daha nice bir güzellikler istersin
Kendine has bir özellikler istersin
Her daim farklı tüzellikler istersin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Bahçe içinde konak katlar istersin
Lüks binekler, rahvan atlar istersin
Deniz sefası, seyahat, yatlar istersin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Güllü çiçek, bahar, yazlar istersin
Çayda yüzen ördek, kazlar istersin
Nice bir zevk-ü sefa, hazlar istersin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Köşkü saray, bağ, bahçeler istersin
Türlü ziynet, servet, akçeler istersin
Güllü, çiçekli, farklı lehçeler istersin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Hizmetinde ehil kişi, naslar istersin
Hem öncelik, hem iltimaslar istersin
Atlas ibrişimden has, libaslar istersin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Lüks saray, köşk, saltanatlar istersin
Duvarında nice pahalı, hatlar istersin
Zevk-ü sefalar, hazzı rahatlar istersin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül

Ben Senin Nazını Çekemem Gönül (3)

Olur, olmaz işe kafanı takarsın
Herkes yâr olmaz, niçin bakarsın
Başıma dertler açar, beni yakarsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Huzura giden yollarımı tıkarsın
Neden hayat planları mı yıkarsın
Yine sitem eyler, karşıma çıkarsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Hayal eder, âlemi gezer tararsın
Benim sinemde durur, beni arasın
Yeter artık, sinemde bana zararsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Hayal kurar, yanlış yola saparsın
Söz tutmaz, neden yanlış yaparsın
Esen rüzgâr dan dahi nem kaparsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Bazen hasbi hal olur, alır satarsın
Bazen sızlanır, derde dert katarsın
Bazen susar, derdini sineye atarsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Benim içimde durup bana zararsın
Her şeyi beğenmez daima bikarasın
Hey gönül, acaba sen ne işe yararsın
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül

Ben Senin Nazını Çekemem Gönül (2)

Aklın hava-i yüksekte gezersin
Kalbur, elekten geçirir, süzersin
Söz dinlemez daima beni üzersin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Tüm yolları sade sen mi bilirsin
Nere gitsem sen benimle gelirsin
Engel olur birçok işlerimi çelersin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Nice işlerime hep sekte edersin
Daim kendi isteğini dikte edersin
Yine de burun büker, nükte edersin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Bazen tek başına bazen binlersin
Bazen öze döner, kendin dinlersin
Dertlerin ağır basar, sızlanır inlesin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
Daim istediğin yönde beni bilersin
Dilekleri sade kendine göre dilersin
Hayali hayat haritamı neden silersin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül
En güzeli verseler yine özeli istersin
Yine razı gelmez, daha güzeli istersin
Güzeli de edalı ve süslü bezeli istersin
Ben senin nazını çekemem gönül
Ben senin derdini çekemem gönül