Rahmetli Erbakan’ın yolunu kesen birilerinin vermiş olduğu akıl ile birileri rahmetli Erbakan’ın yolunda olduğunu söylüyor. Amma ve lakin bu çok açık bir istismar değil mi? Çünkü rahmetli Erbakan’ın yolu ne rahmetli Menderes’in, ne rahmetli Özal’ın, ne de sizin yolunuzdur. Rahmetli Erbakan’ın yolu Selahaddin Eyyübilerin, Alparslanların, Hazreti Fatihlerin, Yavuzların, Kanuni ve Abdülhamit Hanların yoludur. Rahmetli Menderes’in, rahmetli Özal’ın ve sizin de yolunuz ise yolunu şaşırmışların, yani siyonist Amerika’nın ve Avrupa’nın çıkmaz sokak yoludur. Erbakan’ın yolunda olmak her kişinin işi değil ancak ve ancak er kişinin işidir. Eğer er kişiliğiniz var ise hemen D-8’leri hayata geçirip İslam birliğini oluşturun. Vahşi AB rezilliğinin kuyruğunu bırakıp yüzünüzü İslam âlemine dönmedikçe hâlâ Erbakan’ın yolundayız demeniz açık bir istismar ve çok komik bir şekilde abesle iştigal değil midir? Hocamız boşuna demedi, bu işler çoluk çocuk işi değildir diye… Evet, bir insanın yapmaması gerekenleri yapmaması, yapması gerekenleri yapmasından daha evladır. Siz Türkiye gibi altı yüz elli yıl İslam’ın öncülüğünü yapmış ve hâlâ İslam’ın öncüsü sayılan bir İslam ülkesinde yapılmaması gereken çok çirkin işler yapın, sonra da Erbakan’ın yolunda olduğunuzu iddia edin, bu Erbakan’a ve ulu ecdadımıza hakaret değil midir? Eğer hâlâ ne yaptık derseniz, yaptıklarınız kırkları geçti hangi birini sayalım ki! Avrupa rezilliği ne dediyse harfiyen hepsini yaptınız. Avrupa Birliği Bakanlığı ve Bakanı da oldu ama İslam Birliği Bakanımız yok. Bundan sonra daha neler yapacağınızdan çok büyük endişelerimiz var. Şimdi de Erbakan’ın yolundayız demeniz geçmişteki istismarlarınızın teyidi değil mi? Mesela istismarlarınızın birkaçı: Biz Erbakan’ın talebeleriyiz biz de Milli Görüşçüyüz ve biz Erbakan’la anlaşarak bilinçli olarak çalışıyoruz vs. gibi böyle diyenlere ve böyle düşünenlere atfolunur ki; bu düşünce ve söylemler Erbakan’a ve onun yolundan gidenlere iftira olur bu da ayıptır ve çok günahtır. Lütfen milleti aldattığınız yeter artık! Ama bugün bu millet uyutulmaya ve aldatılmaya gayet müsait bir hale getirildi. Çünkü gazı alınıp uyuşturuldu.
Tüm yanlış ve çirkin olumsuzlukları hatırlattığımız zaman da eh olsun, Ergenekon şöyle oldu ya eh olsun, van minut dedi ya Kur’an seçmeli ders oldu ya oldu da görelim bakalım nasıl olacak. KİT’leri bittirdiler şimdi de topraklar satılıyor deyince de satılsın Avrupa’da Türkler market açıyor ya… Avrupa’da Türkler market açıyor da fakat yabancılar altı yüz dönüme kadar toprak alıyorlar. Acaba bu millet aradaki bu farkı mukayese edemiyor mu? Evet, anlamıyor, mukayese edemiyor ve etmek istemiyor. Çünkü günümüz insanının midesine, gözüne ve kulağına hitabeden haramlar mani oluyor da onun için maddi güç ve çoğunluk nerede ise orada yer almayı tercih ediyor.
Bir de zaten şimdi öyle bir hal oldu ki memlekette dört türlü şampiyon güç var.
Bir BOP’çular, iki TOP’çular, üç POP’çular, dört diyalogcular. Bu dört şampiyon gruba hiç ağzımızı açıp bir şey diyemiyoruz, adeta kutsal bir kurum haline geldiler. Fakat devlet kutsaldır. Eğer idareciler de İslami ve insani değerleri koruyabilirler ise o zaman kutsal sayılırlar. Evet, şimdi hiç kimse kusura bakmasın ama BOP Eş Başkanlığı yapanlar, Ve Avrupa hayranları asla ve kat’a Erbakan’ın yolundayız diyerek milleti aldatmasın ve şu beş tehlikeyi de unutmasın: BOP- TOP- POP- Diyalog ve Avrupa hayranlığı bu milleti kutsal değerlerinden koparıyor. Çok büyük tehlikelere sürüklüyor ve daha çok sürükleyecek Eh ne diyelim Hazreti Mevla bu millete hak ve hakikatte birleşip bilumum meşru işlerde nice hayırlı şampiyonluklar nasip eylesin. Âmin…
Bu yazı yorumlara kapalı.