Dünya dediğin iki kapılı bir han ince bir yol
İnsan dediğin çok aciz biçare dertli bir kul
Hayat dediğin bir lokma ekmek iki parça çul
Geçim dediğin bir kaç parça eşya bir kaç pul
Mutsuz bir ömür garip bir kul ve İstanbul
Kimliğimi sorarsanız izahı bil cümle sıralıdır
Dünü sorarsanız bazen ak bazen de karalıdır
Amma elhamdülillah biz gül bahçesine düştük
Günü sorarsanız kalp mahsun gönül yaralıdır
Çok zaman sarpa sardı beni bu İstanbul
İlimi sorarsanız Erzincan ili Doğu Anadolu
Çok güzeldir İç Anadolu’ya uzanır bir kolu
Erzurum’dan koptuk Sivas Ankara’dan geçtik
Amma elhamdülillah şaşırmadık doğru yolu
Çok sıkıntılar ile kardı beni bu İstanbul
Halimi sorarsanız biçare aciz bir Allah kulu
Bazen az eksik bazen de bol bulduk para pulu
Çok düşündük kendimize yeni bir vatan seçtik
Amma elhamdülillah mesken tuttuk İstabul’u
Öz yurdumuzdan ayırdı beni bu İstanbul
Aslımı sorarsanız Türk ırkı hak din İslam mensubu
Hz. Resulullaha ümmet olmaktır bu acizin matlubu
Fani yalan dünya ile çok yarışıp nefisle cebelleştik
Amma elhamdülillah doğru elden aldık mektubu
Çok ince eleyip savurdu beni bu İstanbul
Adımı sorarsanız Nusret talihsiz garip bir kul
Asla hiç mutlu etmedi ki beni ne iş ne de para pul
Sıkıntılı ömürde Mevla’nın nimetinden yedik içtik
Amma elhamdülillah ne aç kaldık ne de yoksul
Çok yakıp kavurdu beni bu İstanbul
Yaşımı sorarsanız elli beş çok hatalar sildik
Bin dokuz yüz yetmiş dörtte İstanbul’a geldik
Yaşım yirmi dört idi daha çok garip ve gençtik
Amma elhamdülillah doğruları öğrenip bildik
Çok koşturup yordu beni bu İstanbul
Benliğimi sorarsanız çok şükür bu halime
Hâkim olabilsem diğer azalarım ile dilime
Mevla’nın hidayeti olmasaydı biz bir hiçtik
Amma elhamdülillah nimetler verdi elime
Çok doldurup kurdu beni bu İstanbul
Geçmişimi sorarsanız öz ana vatanım doğu
Gördük geçirdik bazen varı bazen de yoğu
Hamt ve şükrettik meşakkatli ektik biçtik
Amma elhamdülillah takdir bildik azı çoğu
Çok nimetler ile doyurdu beni bu İstanbul
Kendi ilimizde ana dilimizle okuyup yazandık
Nice hallerden geçip güzel İstanbul’a uzandık
Çok şeyler kaybettik bazen de tehlikeye düştük
Amma elhamdülillah pek çok şeylerde kazandık
Belki daha nice derde kordu beni bu İstanbul
Ana yurdumuzdan koptuk iller geçtik de geldik
Sıladan ayrılıp kaderin şerbetini içtik de geldik
Bazen çok acı bazen tatlı günler geçirdik piştik
Amma elhamdülillah doğru yolu seçtik de geldik
Çok dertler ile yoğurdu beni bu İstanbul
İstanbul’u pek sevdim amma asla hesap aldıramadım
Çok uğraştım huzur deryasına gönül daldıramadım
İlahi takdir çok mekânlar değiştirdik konup göçtük
Amma elhamdülillah yükü ağır geldi kaldıramadım
Her işin sonunda sinemden vurdu beni bu İstanbul