İçeriğe geç

Kategori: ŞİİRLER

ÂLEMİ ALDATAN AH ŞU KURNAZ TİLKİLER

Kurnaz tilkiler birilerinin avından faydalanır
Kenarda gezer ortada bulunur hazır paydan alır
Ekmeği aciz safların elinden suyu da çaydan alır
Hayatları da nice bir yalan dolana dayanır

Sinsidirler fırıldaklı planlarını pek akıl almaz
İnce hesap yapar köşe dönerler hiç güven olmaz
Ama bu dünya kimseye kalmadı onlara da kalmaz
Kazanç ve servetleri de bir talana dayanır

Sinsiliği icra eder yalanı hep doğru sandırırlar
Hinliği icra eder aslanı dahi aldatıp kandırırlar
Cinliği icra eder iyi rol oynar âlemi inandırırlar
Savunmaları da çirkin bir yalana dayanır

Hiç sorumluluk almaz sinsice kenarda gezerler
Esen rüzgârdan ince hesap çıkarır fayda sezerler
Acımasız oldukları için her daim mazlumu ezerler
Hesapları da yanlış bir plana dayanır

Suya samanı serper hep gizlice alttan yüzerler
Avlarını çok uzaktan sessizce takip eder süzerler
Dürüst safları avlamak için de pembe inci düzerler
Taktikleri de sinsi bir dümene dayanır

İşlerinde mutlaka kurnazlıkla bir hinlik ederler
Doğru yaptıklarını zanneder yanlış yola giderler
Sonra yaptıklarıyla övünür kibirle benlik ederler
İcraatları da içi boş bir kovana dayanır

Hesapları gereğince sadece çıkarlarını yazarlar
İstedikleri olamayınca çok kızar kudurur azarlar
Hesaplar tutmayınca çark eder anlaşmayı bozarlar
Akitleri de güvensiz bir alana dayanır

Çıkar olmayan işlerden uzak durur oralı olmazlar
İşlerine gelmeyen ortamdan kaçar orada kalmazlar
Çıkarcı oldukları için geçmişi unutur vefa kılmazlar
İratları da meşru olmayan bir harama dayanır

Kurnazlık pek meşru bir meziyet değil bir hinliktir
Her zaman her zeminde meşru olmayan bir cinliktir
Gayri meşru halleri de meşru zanneden bir benliktir
İddiaları da delilsizdir ya duvara ya kolona dayanır

Kurnazlar fani âlemde işlerini her gün iyi bilecekler
Ama nihayet bu fani âleme bir gün veda edip ölecekler
Ne bilirlerse bilsinler mutlak bir gün mahşere gelecekler
Kimler ne bilirse bilsin doğru ve gerçekler Kur’an’a dayanır

YİĞİTLİK SABIR VE TAKVADIR

İMAN VE İTİKAT KALPLERDEDİR
CÜBBE SARIK SAKAL SAÇDA DEĞİL

ŞEREF İSLAM VE SÜNNETTEDİR
MAL MÜLK RÜTBE TAÇDA DEĞİL

CENNET SABIR VE TAKVADADIR
İLİM AMEL İBADET HACDA DEĞİL

YİĞİTLİK NEFSİ HAKİMİYETTEDİR
SAVAŞTA GÜREŞTE MAÇDA DEĞİL

İMAN İLE İTİKAT KALPLERDEDİR CÜBBE SARIK SAKALDA DEĞİL BİR ANLAMDA DOĞRU
AMMA HERKES İÇİN DEĞİL BU KIYAFETLER GERÇEK MÜSLÜMANA NURUN ALA NUR OLUR
HEMEN BİRİLERİ ÇIKIP DEMESİN BENİM SAKALIM YOK CÜBBE GİYİP SARIK SARMAM AMMA
KALBİM TEMİZ İMANIM İTİKATIM ÇOK KUVVETLİ O ZAMAN ONA DEMEZLERMİ EĞER ÖYLE İSE
PEYGAMBER EFENDİLERİMİZİN EVLİYANIN ULAMANIN VE EHLİ TAKVANIN KIYAFETİNİ NEFSİNE
NEDEN KABULLENDİREMİYORSUN İMANIN ÖLÇÜSÜ TAKVADIR HANGİ İLİM EHLİ SAKALINI BIYIĞINI
KESİP KIRAVATLI TAKIM ELBİSE GİYEREK TARİKAT VE TASAVVUFSUZ İLMİN ZİRVESİNE ULAŞMIŞTIR
ASLA HİÇ KİMSE KIYAFETLE BİR YERE VARILMAZ DEME GAFLETİNE DÜŞMESİN ÇÜNKÜ GÖZ VE KULAK
NEYİ GÖRÜR VE DUYARSA ONA MEYİL EDER AYRICA BİRDE GÜNÜMÜZDE BU KIYAFETLER BİR CİHATTIR
YUKARIDA İMAN İTİKAT KALPLERDEDİR ŞEKİL VE KIYAFETTE DEĞİL DEDİK EVET BU KIYAFETLERİ GİYİP
İTİKADI BOZUK OLANLAR ÇOK AMMA BİR MÜSLÜMANIN İBADET VE KIYAFETİ ONUN TAKVA DERECESİNİ
GÖSTERİR NE KADAR İMAN O KADAR TAKVA NE KADAR TAKVA O KADAR HAYA. EL HAYA-İ VEL İMAN
GERÇEK TAKVA BİR İNSAN DEĞİLKİ BIYIĞINI ASLA SAKALINI DAHİ KESMEZ KIRAVAT TAKIP PANTOLON
İLE RUKU VE SECDE YAPMAYI KERİH GÖRÜR DAR PANTOLON İLE RUKU VE SECDE YAPMAYA HAYA EDER

DERTLER DERYASI

Dert ile sıkıntı kulun imtihanıdır
İmtihana sabredelim dünya fanidir
Yaratıklar aciz fakir yaratan ganidir
Hamdolsun sıkıntıyı veren Mevla’ya

Ah dertler katar katar kullar naçar
Kullar bunalır Mevla bir kapı açar
Bu kapıdan nice çok nimetler saçar
Şükrolsun nimetleri veren Mevla’ya

Çok ağır dertler ile yoğrulmuşum
Meğer ben bir dert deryası olmuşum
Çaresiz kendimi bu deryada bulmuşum
Hamdolsun derdi reva gören Mevla’ya

Vay benim hiç gülmemiş dertli başım
Nice dertler ve sıkıntılar oldu yoldaşım
Derdimi bilmez yakınlar ne de gardaşım
Hamdolsun hüznü reva gören Mevla’ya

Eyvah ben başıma ne dertler almışım
Bir sandal ile dert deryasına dalmışım
Bu dertler deryasında çaresiz kalmışım
Hamdolsun imtihanı reva gören Mevla’ya

Dertler derya olmuş ben bir sandal
Dertler anlaşılmaz garip bir skandal
Dertler çember ben ucunda bir mandal
Hamdolsun dert ile çevreleyen Mevla’ya

Dert ve sıkıntılara hamt ile sabreylerim
Mevla’m böyle reva gördüyse ben neylerim
Her işi Mevla’m güzel eyler ben hamt eylerim
Sığınırım hamt ile şükrü dilime koyan Mevla’ya

Nimetlerle imtihan eyle dertler ile değil
Halden bilen kullarınla namertler ile değil
Halden bilmeyen merhametsiz fertler ile değil
Hamdolsun dertler ile imtihan eyleyen Mevla’ya

Mevla sevdiği kulunu imtihan eyler kul anlamaz
Belki böylesi hakkına hayırlıdır amma ol anlamaz
Benim gibi acizler gaflete düşer hal ve yol anlamaz
Hakka hayırlısı için hep dua eyleriz yüce Mevla’ya

DERT KERVANI

Ey bülbül neden öter ahu zar edersin
Senin derdin nedir bilmem ki ne dersin
Nicedir dert kervanına katılmış gidersin
Ah bülbül ben de bu kervandayım nidelim
Hamt eyle gel birlikte gidelim bülbül ey

Ey bülbül niçin figan eder durursun
Sitem okların atar hep güle vurursun
Nicedir sen bu dertli yolda yürürsün
Ah bülbül ben de bu yoldayım nidelim
Hamt eyle gel birlikte gidelim bülbül ey

Ey bülbül dünya imtihan bilmez misin?
Elinde olsa bu fani âleme gelmez misin?
Yolcuları dertli bu gemiye binmez misin?
Ah bülbül ben de bu gemideyim nidelim
Hamt eyle gel birlikte gidelim bülbül ey

Ey bülbül derdimiz hazin ne gelir elden
Dertliler yanar inler kim ne bilir halden
Hayat bir imtihandır dert dökülür dilden
Ah bülbül ben de bu imtihandayım nidelim
Hamt eyle gel birlikte gidelim bülbül ey

Ey bülbül bu dünyanın derdi çilesi bitmez
Sabreyle bülbül akıl sahipleri isyan etmez
Mevla yardım etmez ise derde takat yetmez
Ah bülbül ben de bu cihandayım nidelim
Hamt eyle gel birlikte gidelim bülbül ey

Ey bülbül dünya bir binek gelenler biner
Dertli çileli ömür müddeti dolanlar iner
Sabredelim bülbülüm acılar sabırla diner
Ah bülbül ben de bu binekteyim nidelim
Hamt eyle gel birlikte gidelim bülbül ey

Ey bülbül sinelerde dertler katar katar
Kim ne bilir sinemizde hangi dertler yatar
Dünya dert pazarıdır kimin alır kimin satar
Ah bülbül ben de bu pazardayım nidelim
Hamt eyle gel birlikte gidelim bülbül ey

Ey bülbül fani âlemi gezip dolaştın mı?
Nefis ve insanlarla uğraşıp dalaştın mı?
Engelli yollardan aşıp hedefe ulaştın mı?
Ah bülbül ben de bu fani yoldayım nidelim
Hamt eyle gel birlikte gidelim bülbül ey

HAZİN DERTLER

Dertler yakıcı bir sancı
Acılar yolcu kullar hancı
Ehil sabırlı cahiller isyancı
Acısız bir kul bulamadım

Dertli sineler yanar tüter
Bazı dertler ölümden beter
Tesellimize sabır hamt yeter
Dertsiz bir kul bulamadım

Elim dertler sinede duyulur
Hazin dertler sıraya koyulur
Yaralar sızlatır sineler oyulur
Yarasız bir kul bulamadım

Dertler imtihan kullar sıracı
Mülk yaratanın kullar kiracı
Sabırdır dertli kulların miracı
İmtihansız bir kul bulamadım

Vahim olaylar katar katar
Sinemizde nice dertler yatar
Olayların oku kalbimize batar
Tabip bir kul bulamadım

Dertler gelir kafile kafile
Hamt eyleriz namazda safile
Deva Mevla’dan kullar nafile
Deva bir kul bulamadım

Istıraplar yükseliyor ne çare
Dertler yakıyor kaldık biçare
Dertli kullara Mevla’m bir çare
Çare bir kul bulamadım

Sıkıntılar dayanılmaz bir acı
Mevla’dan gelen başımın tacı
Derdimi bilmez kardeş ne bacı
Sıkıntısız bir kul bulamadım

Mevla zengin kullar dilenci
Mutluluk kayıp acizler ilancı
Garipler masum binler şölenci
Dileksiz bir kul bulamadım

Hazin dertler sinelere ekilir
Derdimiz ancak sabırla çekilir
Nice sorunlar karşımıza dikilir
Çözen bir kul bulamadım

Dünya aldatıcı kullar plancı
Kullar fani nankörler yalancı
İnsanlık yağma cahiller talancı
Plansız bir kul bulamadım

Mevla’m lütfeyle dertler bitsin
Nimetinle kuşat sıkıntılar yitsin
Zamanın belası başımızdan gitsin
Ümitsiz bir kul bulamadım

Yanmasın garip anneler bacılar
İçimizi yakıyor bu hazin sancılar
Mevla’m yardım eyle bitsin acılar
Yanmayan bir kul bulamadım

İNSAN VE SALTANAT

Ey fani saltanat sahibi mağrur
Unutma hayat çok kısa baki değil
Hiç bir saltanatın bekası vaki değil

Fani servetine güvenip sevinme
Meşru kazandıysan ne hoş ne âlâ
Değilse aldın başına ne büyük bela

Serveti veren de alan da yüce Mevla
Şükreyle yerli yerince harca övünme
Nimet elden gidince sabreyle dövünme

Ey yanlış tasarruf sahibi bencil cimri
Bu birikim kabre gelmez kesesi deliktir
Cömert olda seninle kabre geleni biriktir

Fani dünya çıkarı için yalakalık yapma
Saadet mal mülkteki yoğunluk değildir
İnsanlıkta asla güç ve çoğunluk değildir

Fani dünyanın sermayesi senin değil
Mirasçılar arasında pay olup yenendir
Senin sermayen ise seninle kabre inendir

Aldatıcı dünya sermayesine aldanma
Dünya sermayesi daim insanı çelendir
Asıl sermaye seninle mahşere gelendir

Tarihte en büyük saltanat sahibi
Hazreti Süleyman aleyhisselamdı
Daim zikru hamt ile şükrü kelamdı

Her işi rabbinin izniyle yapardı
Yoktu ne dünya ne ahiret kayıbı
Hâşâ ne yanlışı olurdu ne de ayıbı

Dünyada büyük saltanat sahibi idi
Amma ve lakin dünyaya hiç dalmadı
Fani dünya saltanatı ona da kalmadı

KORKUYORUM BEN

Fani dünyada kaygusuzluktan
Kabirde azap ve uykusuzluktan
Mahşerde güneş ile susuzluktan
Korkuyorum ben korkusuzluktan

Bu zamanda mizansız nizamdan
Yalan iftira gıybet ve su-i zandan
Hesap günü hesaptan ve mizandan
Korkuyorum ben nefisleri azandan

Haince bakan kem gözlerden
Söylenen bütün yanlış sözlerden
Aleyhte konuşulan tüm gizlerden
Korkuyorum ben şu bizim özlerden

Kapalı kapılar ardındaki kıs pıstan
Açık düşmandan değil kapalı dosttan
Sorunlarını paylaşan değil sus pustan
Korkuyorum ben kin nefret ve kaostan

Fani dünya sevgisine doyumsuzluktan
Tüm emir ve yasaklara uyumsuzluktan
Tüm sorunlara karşı bu duygusuzluktan
Korkuyorum ben bunca sorumsuzluktan

İçimde nice korkular ömür boyunca
Neyleyim Mevla bunu içime koyunca
Nasıl güleyim ki korkular içimi oyunca
Korkuyorum ben günü mahşeri duyunca

Aldanıp da yanlış bir yol seçeceğimden
Rızklar karıştı haram yiyip içeceğimden
Fani âlemden kul hakkıyla göçeceğimden
Korkuyorum ben sıratı nasıl geçeceğimden

Ölümden değil acep nasıl öleceğimden
Bazen ağlayacağım yerde güleceğimden
Rabbimin huzuruna ne yüzle geleceğimden
Korkuyorum ben bilmediğimi bileceğimden

Nice korkudur sürekli kemiriyor içimi
Ahir zamanda değiştirildi yaşam biçimi
Pek zor oldu insanların birbiriyle geçimi
Korkuyorum ben çıkara bağladık seçimi

MEDENİYETSİZ MEDENİ GEÇİNEN DÜNYA

Ah medeniyetsiz medeni geçinen şu dünya
Medeniyet var mı ki hani nerde görülsün ya
Kan ve sömürü yerine yardım ağı örülsün ya
Şu medeniyetsiz canilerin defteri dürülsün ya

O medeniyet varsa adil bir dünya olsun ya
Soygun vahşet kan gözyaşı durdurulsun ya
Dürüst şeffaf bir düzen ile işler durulsun ya
Medeni hukuksa zalimlere hesap sorulsun ya

Medeniyet adalettir adaletsizce bölmesin ya
Analar ağlarken medeniyetçiler gülmesin ya
Mağrurlar gülerken mağdurlar üzülmesin ya
Ey medeniyetçi zalimler bebekler ölmesin ya

Yavrular ayrılıyor anaların kucağından
Mazlumlar çıkarılıyor evinden ocağından
Garipler sürülüyor yurdundan bucağından
Hâlâ medeniyet bekliyorlar zulüm çağından

Meydanlarda yine boş vaat favorilerin havası
Havaları yüksek ama boş kaldı fakirlerin tavası
Baş olmak iyi hoş ama iş ve aştır birilerin davası
Medeniyet böyle değil yıkılıyor yiğitlerin yuvası

Garibi sömürdü sözde medeniyetçi zalimler
Hep sömürü aracı oldu teknoloji ile bilimler
Sadece aldatmak için mi okutulur bazı ilimler
Medeniyet midir ahlâksızca dönen nice filmler

Adım adım boşalıyor Güneydoğu Anadolu
Çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor bağlı kolu
Esnaf sıkıntılı herkes borçlu olduk borcun kulu
Hani medeniyet hiç kimse sormuyor yetimi dulu

Kimin derdi baş olmak kimin de soyma provası
Ne yazık ki daima doluyor hep zalimlerin kovası
Sahibine değil de haramilere verildi Harran Ovası
Medeniyet değil de hep çıkardır bunların turnuvası

Uyanalım artık usul yavaş açılıyor BOP’un yolu
Toprak ajanı siyonistler sardı çevremiz ile sağı solu
Artık anlayalım dönen bunca dolapları ve karambolu
Medeniyet varmıki birileri bahçesi yapıyor İslambol’u

Ahlâksız alçak birileri hakaret ediyor çobana
Medeni geçinen birileri mürteci yobaz diyor bana
Sade şekilde insan sürüleri alçaldıkça iniyor tabana
Medeniyet İslam’dır ama nice birileri özeniyor yabana.

İÇİM KAN AĞLIYOR

İçim kan ağlıyor çıkıp haykırmak istiyorum,
Vatan hainlerinin karşısına durmak istiyorum,
Zulüm ve ihanetin hesabını sormak istiyorum,
Zulmün hesabını sormak için uyanalım arkadaş!

İnsanlık âlemini bu zulümden beri istiyorum,
Biz İslam âleminin layık olduğu yeri istiyorum,
Bu nesil zillete düştü Osmanlı’yı geri istiyorum,
Sömürüden kurtulabilmek için uyanalım arkadaş!

İnsanlık batakta adaleti sağlamak istiyorum,
Çok ezildik artık kükreyip çağlamak istiyorum,
Ne çare elimiz bağlı hıçkırıp ağlamak istiyorum,
Ağlamak çare değildir ağlama uyanalım arkadaş!

Çıkarları uğruna birbirine düşürdüler vatandaşı,
Nerede bir mağdur görsem yanar yüreğimin başı,
Millet neden anlayamıyor bu oyunu çirkin savaşı,
Bu sinsice oyunu anlamak için uyanalım arkadaş!

Söylemleri başka, icraatları başka, bakışları şaşı,
Boş vaat ve yalan sözler ile aldatıyorlar vatandaşı.
Hesapları sadece gayri meşru ihale ve rantiye dalaşı,
Yalan vaatlere aldanmamak için uyanalım arkadaş!

Millet perişan, bozuldu yurdun dengeleri ve havası,
Acep kime yaradı sahiller ormanlar ve Harran Ovası,
Kıyamete kadar sürecek İslam’ın hak ve haklı davası,
Gerçek hak davamızı savunmak için uyanalım arkadaş!

Aldanıp satılanlara anlatsan anlamaz, dönmez özüne,
İnanılmaz hain ikiyüzlü riyakâr münafıkların sözüne,
Umursayıp aldırmazlar, yuhalanıp tükürsen de yüzüne,
Aldanmış hainlere aldanmamak için uyanalım arkadaş!

Koltuk ve rant uğruna nice birçok cevherleri yaktılar,
Hırsız arsız hainlere kucak açıp dürüstleri hapse tıktılar,
Talancı zalimlere eğilirken, mazlumlara tepeden baktılar,
Bu zalimlere karşı dik durabilmek için uyanalım arkadaş!

Seçim meydanlarında eşarp taktı, başörtüsü bağladılar,
Milleti aldatıp kendileri ve yandaşlarına çıkar sağladılar,
Mağdurlarla değil de, neden mason yandaşlarıyla ağladılar?
Cani siyonist tuzağından kurtulmak için uyanalım arkadaş!

Ne acayip iştir, aldanıp kardeşini katletti aptal caniler
Kendine çukur kazıp parmağıyla gözünü çıkardı deliler
Şehit ile tekbiri birbirinden ayırdı cahil ve yobaz valiler
Cani ve cahillere engel olabilmek için uyanalım arkadaş!

Bize gerici diyorlar, hayır gayemiz ilimde ileri gitmek,
Tarihte Hazreti Ömer efendimizin adaletini icra etmek,
Asıl bunlar gericidir gayeleri bizi cahiliye devrine itmek,
Cehalet ve zulme karşı durabilmek için uyanalım arkadaş!

Müslümanlara yarasa dedi, köstebek misali cahil birileri,
İslam ışığından nasibini almayanların ölü gibidir dirileri,
Bu kervan yürür, ömür boyu konuşsa da bunların sürüleri,
İslam karşıtı hainler çoğalıp azdırmadan uyanalım arkadaş!

Vatan yağma oldu hırsızlık mı dersin, soygun mu, talan mı?
Söyleyin öyle ise bu olanlar ve olaylar yanlış mı, yalan mı?
Herkes masum da suçlular sadece dürüst ve temiz kalan mı?
Dürüst temiz ve başların dik kalması için uyanalım arkadaş!

Hırsız ve talancılar her zaman olduğu gibi bugün de başta,
Soygun, zulüm, kaçakçılık, baskı ve yasakçılık hep revaçta,
Yine siyonist ve yandaşları rol aldı, bu sinsice gizli savaşta,
Çirkin oyunu ve sinsi savaşı bozmak için uyanalım arkadaş!

Tek tip insan diyerek halkımızı laiklik kalıbına koydular,
Gözümüzü boyayıp, kafamızı karıştırıp ceplerimizi soydular,
Hak ve haram yemekten ne utandı, ne usandı, ne de doydular,
Bizler de bu zillete ve illete düşmemek için uyanalım arkadaş!

Tarihini bilmeyen cahiller inadına batı batı diye tutturdular,
Bize öz ananemizi, benliğimizi ve geçmişimizi unutturdular,
Cehaleti, illeti çirkinlik ve şirreti medeniyet diye yutturdular,
Medeniyet dedikleri şey böyle değil bilesin uyanalım arkadaş!

Din, namus, iffet, hayâ, onur ve ahlakı bir kenara attılar,
Medeniyet ve çağdaşlık diye kadın erkeği birbirine kattılar,
Bütünüyle ahlaki ve manevi değerlerimizi maddeye sattılar,
Maddi manevi değerlerimizi korumak için uyanalım arkadaş!

Çağdaş, medeni, Müslüman geçindi sahtekârlık yaptılar,
İslam’ın adını irtica, gerici, mürteci koyup şeytana taptılar,
Doğru hak yolu bırakıp, sonu hüsran olan bataklığa saptılar,
Biz de hüsran bataklığına düşmemek için uyanalım arkadaş!

Müslüman’ım diyor isen icraatını göster, rükû secdeye eğil,
Onurlu geçmişini, inancını, aslını unutup da etme küfre meyil,
Bu çirkin yanlışlar demokrasinizde yok, hele İslam’la hiç değil,
Demokrasi böyle değil bu oyunu bozmak için uyanalım arkadaş!

Kan ağlıyor gönlümüz, gülmez oldu yüzümüz, buruk içimiz,
Eğer İslam var diyorsanız, böyledir inancımız ve dini açımız,
Nerede din ve vicdan özgürlüğü, zorla açılıyor baş ve saçımız,
Tek gerçek dini anlayıp yaşayabilmek için uyanalım arkadaş!

Bizi uyuşturdular, nice pis ve çirkin amellerine aldanasın,
Eğer şuurlu dost eliyle yaraları saramıyorsan, bırak kanasın,
Bak hele ey arkadaş, endişemiz var, söyle sen kimden yanasın?
Yeter artık hey bitsin bu uyuşukluk ve gaflet uyanalım arkadaş!

Hak Teala nimetini artırdı, nankör kullar azdıkça azdı,
Hamt ve şükürsüz isyan edip cehennem çukurunu kazdı,
Hak Teala hayır murad eder, şerri kul isteyince Hak yazdı,
Musibet ve şerlere duçar olmamak için uyanalım arkadaş!

Bunların hangi birisini yazayım yazmakla bitmez ki,
Kalpleri mühürlenmişlere ne dersen de fayda etmez ki,
Mevla’ya sığınalım onun gücüne hiç bir güç yetmez ki,
Fazla şey söylemeye gerek yok artık uyanalım arkadaş!

Bilmem ne oldu bize, aslanlar yatağına konmuş kediler,
Bu şehit benim şehidimdir, tekbirle gömdürmem dediler,
Bu ne mantık arkadaş, perhizli iken naneli turşu yediler,
Bu makamları ehline verebilmek için uyanalım arkadaş!

Ümitliyiz sömürü ve zulüm düzeni böyle gitmeyecek,
Haklıya engel olmaya hiçbir zalimin gücü yetmeyecek,
Zulmeden hain zalimleri cehennem şiddetle bekleyecek,
Haksız zalimleri anlayabilmek için uyanalım arkadaş!

Asla yere bakamayız, dik ve yüksek durmalı başımız,
Kesilse de suyumuz, ekmeğimiz, istihkakımız aşımız,
Kırılsa da kolumuz, bacağımız, parçalansa da naşımız,
Din namus ve bayrağı korumak için uyanalım arkadaş!

HASTALIKLARIMIZ VE YANLIŞ TEDAVİ SIRALAMASI

Bir hasta düşünün, beyninden, kalbinden ve midesinden hasta. Tedaviye ilk nereden başlamamız gerekir? Tabii ki beyinden, amma ne yazık ki biz ilk tedaviye mideden başlıyoruz. Hâlbuki beyinden başlamamız gerekir. Çünkü beyin felç olurda görevini yapamazsa, kalbin midenin çalışması ve insanın yaşaması hiçbir anlam taşımaz ve hiçbir işe yaramaz. İnsanların ekseriyetinin beyinden hasta olduğunu görüyoruz. Çünkü insanlar faiz, fuhuş, kumar, içki, uyuşturucu, hırsızlık, arsızlık, yalancılık, dolandırıcılık, tefecilik ve daha nice çirkin ahlaksızlık batağına düşürüldüler. İnsanımızı insani, İslami, ve tüm manevi değerlerimizden uzaklaştırdılar. Ne yazık ki; manevi değerlerinden koparılmış bir insandan her kötülük beklenebilir. Biz ilk evvela genç beyinleri ve insanlarımızı bu çirkin ve müzmin hastalıklardan kurtarabilirsek, o zaman bu insanlar doğru ve sağlıklı düşünerek kalplerini tedavi eder, midelerini de meşru yollardan doldurur, doyurur ve tedavi ederler. Ama maalesef bizim ve bazı idarecilerimizin midesinden değil beyninden zoru vardır. Yani sade ekonomi ve midemiz değil de önce beynimiz beynimiz der isek, doğru teşhis koymuş olur ona göre de tedavi yöntemi uygularız. Tabi, ekonomi çok önemli ama aklımızı iyi kullanarak adil ve dengeli ekonomi düşünmemiz gerekir. Ekonomiyi hesapsız adaletsiz ve dengesiz çıkar sağlamak için korumaya çalışırsanız, böyle bir ekonomi ne millete ne de memlekete asla fayda ve huzur getirmez. Önce gelir dağılımı adaleti şarttır. çok zengin coğrafyamızda kriz, işsizlik, geçim sıkıntısı gibi hadiselere üzülmek bir yana utanmamız gerekir. Dünya bize güler ve çok ayıplar, çünkü dünyanın incisi bizim memleketimiz dünyada en kıymetli coğrafi konumdadır. Dünyanın asıl süper gücü biziz. Bizim ülkemizde bulunan kaynaklar dünyanın hiçbir yerinde yok, ama biz aklımızı kullanamadığımız için hala Avrupa Avrupa diye yanlışta ısrar ediyoruz. Bu kokuşmuş batmış Avrupa’nın neyine hayranız anlamak mümkün değil. Avrupa Birliğinin İslam dünyasına karşı bir birliktelik olduğu açıkça ortadayken, bu kadar taviz verme zilletini de beynimizden söküp atamadığımız tümörlerden sadece biri olsa gerek. Hayırlı şifalar dileriz. Yazık bize, bizim ecdadımız dünyaya adalet ve medeniyet dağıtırken, Avrupa Birliği mi vardı? Lütfen bu milletin manevi değerleriyle oynamayın. Yok efendim dinler arası diyalog, ılımlı İslam ve medeniyetler buluşması… Hayır! Asla ne İslam’dan başka din, ne de İslam’dan başka medeniyet vardır. Ancak din İslam’dır ve medeniyette ancak İslam’dadır. Hz. Âdem’den günümüze din tektir ve İslam’dır. Medeniyette ancak İslam ile olur ve olmuştur. Lütfen Tarihi doğru araştırın doğru yazın ve doğru okuyun. Hayır Medeniyet, şu anda savunmasız çocuk kadın ve yaşlı insanları vahşice kurşuna dizen dünyanın sömürü gücü Amerika’da mı, yoksa Avrupa’nın başı İngiltere’de mi? Buna medeniyetler buluşması değil de medeniyetsizliği karıştırma deseniz daha doğru olur sanırım. Bizim A.B.D. ve A.B.’ye değil ancak ve ancak biraz vakarlı ve dik durmaya ihtiyacımız var. Evet, küfür ve zulmün karşısında ne kadar dik ve vakarlı durursanız ancak O kadar başarılı olursunuz. İslam eşittir medeniyet. Tarihi iyice araştırın gayet açık bir şekilde görür ve anlarsınız. Ama ne yazık ki biz kör taklitçilikten kurtulup tarihi doğru araştırıp doğruları bulma zahmetine katlanmıyoruz. Vah yazıklar olsun bize. Ayrıca her şeyimiz ithalata dayalı oldu, borçla ithalat yaparak ne kadar dayanabileceğiz ve bizim insanımız ne iş yapacak işsizlik nereye varacak?Unutmayalım ki üretmeden tüketen çabuk tükenir. Kitleri peşkeş çektik, fabrikalar kapandı, başımıza taç yaptığımız başımızın belası yabancı sermaye memleketi sömürüyor, devlet tüccarlığı bıraktı şimdi müteahhitliğe başladı. Fabrika yapmıyor, her tarafa konut yapıyor. Rahmetli Yazıcıoğlu demişti ki; inşaat yaparak hangi ülke kalkınmış. Doğrudur çünkü İnşaat sektörü lokomotif sektör değildir. Fabrika konut yapar ama konut fabrika yapmaz. Unutmayalım ki, birilerinin çıkarı uğruna uyutulduk ve uyutuluyoruz, daha ne kadar uyutulacağız lütfen uyumayalım.