İçeriğe geç

Kategori: GENEL ŞİİRLER

HAYAT GÜZARGAHI

Doğruları konuşanın seveni az olur
Koruyup savunanı hem öveni az olur
Güç ve çoğunluğunda, öz güveni az olur
Zerre-i misgal amelleri bir yazan olur
Mutlak bir gün muhakeme-i mizan olur

Güç ve çoğunluk şımartır, azan olur
Azanlar unutmasın, mahşeri, mizan olur
Zamanı gelir bağlar gazele döner hazan olur
Zerre-i misgal amelleri bir yazan olur
Mutlak bir gün muhakeme-i mizan olur

Hayat güzergâhı kaygan bir höyüktür
Tüm sorumluluk insan omzunda bir yüktür
Ama borç yükü hepsinden çok daha, büyüktür
Zerre-i misgal amelleri bir yazan olur
Mutlak bir gün muhakeme-i mizan olur

Edep kıymetli bir nesne, hikmeti çoktur
Edepsiz insanda ise hayır ve hikmet yoktur
Her hali ve her kelimesi ile insanlığa, bir oktur
Zerre-i misgal amelleri bir yazan olur
Mutlak bir gün muhakeme-i mizan olur

Hakaretsiz haklı eleştiriler önemli denektir0
Hem en güzel bilgi, tecrübe ve örnek demektir
Hatasını üstlenmeyene, hatırlatmak boş emektir
Zerre-i misgal amelleri bir yazan olur
Mutlak bir gün muhakeme-i mizan olur

HAYAT BİR MEKTEP (2)

Çok şükreyle nimete erince
Hamdı sabreyle derde girince
Yolu ehline sor kalma tabirince
Bilmiyorum halim nedir nice
Sona yürüyorum gündüz gece
Kâinatta her şey yerli yerince
Daim şükrü, hamdeyle yeterince
Bize ancak tefekkür düşer derince
             Bilmiyorum halim nedir nice
             Sona yürüyorum gündüz gece
Mevla dan bil menzile erince
İmtihan bil Mevla dert verince
İşi ehline sor bir çıkmaza girince
Bilmiyorum halim nedir nice
Sona yürüyorum gündüz gece
Nimete şükreyle lisani halince
Hamdeyle başına bir sıkıntı gelince
Bir gün hesap vereceksin her fiilince
              Bilmiyorum halim nedir nice
              Sona yürüyorum gündüz gece
İmtihan yolu yokuş hikmeti ince
Bazen gafil olur deriz sence bence
Hikmet Allah’ındır değil sence bence
Bilmiyorum halim nedir nice
Sona yürüyorum gündüz gece

HAYAT BİR MEKTEP (1)

Hayat bir mektep bir hece
Bir melik bir mekân, bir ece
Bilmem imtihanlar nedir, nice
Bilmiyorum halim nedir nice
Sona yürüyorum gündüz, gece
Kader yaşanır hece, hece
Hayat bir serüven bir bilme
Acep kusur ve günahlar nice
            Bilmiyorum halim nedir nice
            Sona yürüyorum gündüz, gece
Ömür hayat mektebi abece
Akil ol koşup yorulma delice
Yol akıbete gider gündüz, gece
Bilmiyorum halim nedir nice
Sona yürüyorum gündüz, gece
Cihan baki değil hayat fanice
Hayat fanidir önemli olan netice
Daim şükredelim nimetler ganice
             Bilmiyorum halim nedir nice
             Sona yürüyorum gündüz, gece
Kâinatta her şey güzel alice
Şükrü sabırlı yaşayalım velice
Tefekkür edelim velilerin halice
Bilmiyorum halim nedir nice
Sona yürüyorum gündüz, gece
İmtihan için geldik bu cihana
Hayat fani kalmaz hiç bir cana
Kalmadı Hz. Sultan Süleyman’a
              Bilmiyorum halim nedir nice
              Sona yürüyorum gündüz, gece

HAKLAR YERİNİ BULSUN

Haklar yerini bulsun desek bulmuyor
Her şey daha güzel olsun desek olmuyor
Fakirlerin tenceresi dolsun desek dolmuyor
Cihatta emri bil mağruf önemli bir tarzdır
Her sahada her Müslüman’ın üzerine farzdır

Yürekte acılar dinsin desek dinmiyor
Sinelerdeki ateş sönsün desek sönmüyor
Dünya yükü sırtımızdan insin desek inmiyor
Cihatta emr-ibil mağruf önemli bir tarzdır
Her sahada her Müslüman’ın üzerine farzdır

Kaybolan değerler bir dahi geri gelmiyor
Ahir zaman, kimsenin halini kimse bilmiyor
Hafızalara kazılan olayları, tarih dahi silmiyor
Cihad da emri bil mağruf önemli bir tarzdır
Her sahada her Müslüman’ın üzerine farzdır

Oyunların fakına erilsin desek erilmiyor
Ölü kalpler yeniden dirilsin desek dirilmiyor
Haklar, hak sahibine, verilsin desek verilmiyor
Cihatta emri bil mağruf önemli bir tarzdır
Her sahada her Müslüman’ın üzerine farzdır

Sıkıntılar başımızdan gitsin desek gitmiyor
Çekilmez dertler sıkıntılar bitsin desek bitmiyor
Hayat zor gelirler giderlere yetsin desek yetmiyor
Cihatta emri bil mağruf önemli bir tarzdır
Her sahada her Müslüman’ın üzerine farzdır

HADİSELER

Hadiseleri tam gör, yarım bakma resme
Her işi ehline sor, kafadan ahkâm kesme
Gazap anı iradene sahip ol, kükreyip esme
Akil insan odur ki, hemen kükreyip esmeye

Hadiseleri küçük görme, zerreler olur küre
Küçük bildiğin söz, ağızdan çıkarsa bir kere
Zerre gördüklerin düşürür, seni nice bir şerre
Akil insan odur ki, hadiseleri küçük görmeye

Hadiselerin sonunu görmeden karar verme
Karşındakini anlayıp süzmeden küçük görme
Hiçbir olayın menbaını bilmeden yayıp serme
Akil insan odur ki, işi anlamadan yayıp sermeye

Hadiselerin arkasını araştır, sade önünü görme
Arkasını araştırıp sonunu görmeden önünü örme
Kişiler ile hasbihal olup anlamadan hesabı dürme
Akil kişi odur ki, hesabı görmeden defteri dürmeye

Akil kişi odur ki, kendi, kendine puan vermeye
Daim kendini üstün sanıp, hayali üst sınıra ermeye
Herkesi sabırla dinleye, baskın çıkıp ortamı germeye
Akil insan odur ki, ölçüp anlamadan, ortamı germeye

Biz aciz kullarız, boyumuzdan yukarı çıkmayalım
Kalpleri Allah bilir su-i zan edip farklı bakmayalım
İtibar sonadır, asla kalpleri kırıp gönüller yıkmayalım
Akil ve adil düşünelim kalpler kırıp gönül yıkmayalım

GÜNÜMÜZ DÜNYASI

Günümüzde meşru gördüler, arsızlığı
Hediye saydılar, yolsuzluk ve hırsızlığı
Normal gördüler istikrarsızlık, ayarsızlığı
Ah dünya, bu nice zulüm, eyvah dünya

Toplum ve ailenin başı söyler ise yalanı
Asla önleyemeyiz arsızlık, hırsızlık, talanı
Artık çok genişler yalan ve talancıların alanı
Ah dünya, bu nice zulüm, eyvah dünya

Günümüzde birileri zalim soyguncu, talancı
Bazıları aldatıcı, kandırıcı, fırıldakçı, yalancı
Kimileri de aldatıcı, dolandırıcı, hırsız, plancı
Ah dünya bu nice zulüm, eyvah dünya

Dürüstler mağdur oldu, soyguncular baş tacı
Soygunları görmez oldu, dahi nice hoca, hacı
Haksızlıklara alet oldu, daha nice kardeş, bacı
Ah dünya, bu nice zulüm, eyvah dünya

Ey insanoğlu imtihanda olduğu bil, kedini tanı
Unutma mazlumun ahı tahtından indirir, sultanı
İcraatını doğru yap, Mevla boşa çıkarmaz oltanı
Ah dünya, bu nice zulüm, eyvah dünya

Unutma İnsanoğlu, her amelin bir nisabı var
Muhakeme-i mahşerde amellerin bir hesabı var
Tüm amellerin hesabı yazılmış bir amel kitabı var
Ah dünya, bu nice zulüm, eyvah dünya
(Ocak 2018)

GÖNÜL BAHÇESİ (3)

Garipler yaşıyor ama benzi sararmış
Mutluluğa hasret her gün onu ararmış
Sorunlarla uğraşmaktan ufku kararmış
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine sorunlara dalmış gamlı gönül
Garipler dert ile çileyi birlikte karmış
Hazin gönülleri bin türlü dertler sarmış
Sinelerde bilinmez derin yaralar varmış
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine derin yara almış gamlı gönül
Dertli garipler sıkıntılı çileli yol izler
Garipler nice derin derdi sinede gizler
Dertlilerin derdine çare olmayan bizler
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine çaresiz kalmış gamlı gönül
Kalkmış tüm gizler ayan olmuş fiiller
Bakmış kem gözler beyan olmuş haller
Yıkmış ham sözler viran olmuş gönüller
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine virane olmuş gamlı gönül
Adresler şaşmış çıkmaza girmiş yollar
Sistemler yıkmış hüsrana dalmış kullar
Korumasız kalmış öksüz yetimler dullar
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine acılara dalmış gamlı gönül
Yıkılmış mektepler yerini almış okullar
Okul terbiyesi ile öne çıkmış, para, pullar
Maneviyat olmayınca, çözülemez, sorunlar
Yanmış yakınmış yine gamlı gönül
Yine çözümlere takılmış gamlı gönül

GÖNÜL BAHÇESİ (4)

Ey gönül bazen coşar hızlanırsın
Bazen dilini bağlar edalı nazlanırsın
Bazen hüzünlü yanar ağlar sızlanırsın
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine yanıp sızlanmış gamlı gönül
Her yüzüne güleni dost mu sanarsın
Gaflete düşer neden aldanır kanarsın
Kendi derdine ancak, kendin yanarsın
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine kime aldanmış gamlı gönül
Nice vefasızlara dost diye sarılırsın
Vefa görmez bazen yakınır, darılırsın
Hayrete düşer hüzünle üzülür kırılırsın
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine dosta kırılmış gamlı gönül
Aldanıp nice vefasızları dost sandın
Neden aldandın bu vefasızlara kandın
Sineden yaralanınca ah eyledin yandın
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine sineden yanmış gamlı gönül
Nasıl bir tefekkürle Rabbini anarsın
Çıkarcıları acep dost mu diye sınarsın
Kendi hatanı görmez başkasını kınarsın
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine hüzne dalmış gamlı gönül
Nicedir dertliler kervanına eklendin
Yine kimlere sitem eyledin, diklendin
Niçin fani, dünyanın yükünü yüklendin
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine gam yüklenmiş gamlı gönül

GÖNÜL BAHÇESİ (2)

Eğitimi İslamsız vermiş hainler
İslam camiye hapis susmuş diller
İsyana dalmış gayri İslami zihinler
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine hırsa kapılmış gamlı gönül
Yanlışta karar kılmış hainler
Huzuru zarar bilmiş nice hinler
Mutluluğu arar olmuş nice binler
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine mahzun olmuş gamlı gönül
Hayatı baki sanmış nice gafiller
İhaneti meşru sanmış aciz cahiller
Yanlışı doğru sanmış hain mahfiller
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine gazaplanmış gamlı gönül
Ahir zaman manalı bakar gözler
Kinayeli söylenir tüm çirkin sözler
Şimdi uzak oldu yakın akraba özler
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine yanıp yakılmış gamlı gönül
Ömür geçer gönüller gazele döner
Nasihat eyle şükür hamd sabrı öner
Ölünce sinelerdeki ateş ancak söner
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine çöküp yıkılmış gamlı gönül
Mahzun olmuş buruk hazin gönüller
Zirve yapmış haksız vahim zulümler
Unutmayın ey zalimler anidir ölümler
Yanmış yakınmış gamlı gönül
Yine zulme uğramış gamlı gönül

GEL GİDELİM OL HAKTAN YANA

Gel gidelim ol haktan yana
İmtihan için geldik bu cihana
Günah işleyip, zulüm etme cana
Gel gidelim ol, haktan yana
Dünya fani, kalmaz sana bana

Kanma dünya denen yalana
Asla uyma, yanlış yolda olana
İmtihan olmaya geldik, bu alana
Gel gidelim ol, haktan yana
Dünya fani, kalmaz sana bana

Bir nazar eyle, çevre sahana
Tabi olacağız nice bir imtihana
Hürmetle bağlan, ol can-ı canana
Gel gidelim ol, haktan yana
Dünya fani, kalmaz sana bana

Kul yolcu, dünya misafir hane
Nimetler çok güzel, çok şahane
Fani cihan imtihan, hayat bahane
Gel gidelim ol, haktan yana
Dünya fani, kalmaz sana, bana

Misafir olarak geldik bu hana
Daima taraf olalım haktan yana
Aldanma bu cihana, kalmaz sana
Gel gidelim ol, haktan yana
Dünya fani, kalmaz sana bana