İçeriğe geç

Kategori: GENEL ŞİİRLER

KAAL, LAF, SÖZ (2)

Söz vardır söylenir açık halk içinde
Söz vardır söylenir ancak hûlk içinde
Söz vardır söyleme hiçbir mülk içinde
Meşru yaşa, adaletli ol, adaleti yeğle
Sözünü düşün söyle, sözün adabı böyle!

Söz vardır manası derinde mi derinde
Söz vardır mana yüzeysel ama yerinde
Söz vardır sahibinin dengi ve değerinde
Meşru düşün adaletli ol, adaleti yeğle
Sözünü düşün söyle, sözün adabı böyle!

Söz vardır hayırda yarıştırır ortamı
Söz vardır fitne olur, karıştırır ortamı
Söz vardır nasihat olur, barıştırır ortamı
Meşru yaşa, adaletli ol, adaleti yeğle
Sözünü düşün söyle, sözün adabı böyle

Söz vardır insanı uyuz eder, kaşındırır
Söz vardır insanın içini kemirir, aşındırır
Söz vardır insanı uzak diyarlara taşındırır
Meşru yaşa, adaletli ol, adaleti yeğle
Sözünü düşün söyle sözün adabı böyle

Söz vardır insan başına türlü işler getirir
Söz vardır itimat-ı, güveni, sevgiyi, yittirir
Söz vardır uzak diyar-ı gurbete hicret ettirir
Meşru düşün adaletli ol, adaleti yeğle
Sözünü düşün söyle, sözün adabı böyle

KAAL, LAF, SÖZ (1)

Söz vardır sahibini tarife yeter
Söz vardır hançer yarasından beter
Söz vardır İslam dairesinin dışına iter
Meşru yaşa, adaletli ol, adaleti yeğle
Sözünü düşün söyle, sözün adabı böyle

Söz vardır açılır genişler derine gider
Söz vardır insanı nice değerinden eder
Söz vardır söylenir orada sorunlar biter
Meşru yaşa, adaletli ol, adaleti yeğle
Sözünü düşün söyle, sözün adabı böyle

Söz vardır etrafa ümit ve sevgi saçar
Söz vardır sinelerde derin yaralar açar
Söz vardır dostlar alınır, uzaklaşır, kaçar
Meşru yaşa, adaletli ol, adaleti yeğle
Sözünü düşün söyle, sözün adabı böyle

Söz vardır dostları darıltır, gönüller yıkar
Söz vardır afaki söylenir, fitne ateşi yakar
Söz vardır dost ve akrabaları birbirine takar
Meşru yaşa, adaletli ol, adaleti yeğle
Sözünü düşün söyle, sözün adabı böyle

Söz vardır teşvik olur, hayırda yarıştırır
Söz vardır teselli olur, dargınları barıştırır
Söz vardır fitne, fesat olur, ortamı karıştırır
Meşru yaşa, adaletli ol, adaleti yeğle
Sözünü düşün söyle, sözün adabı böyle

İNSAN VE İMTİHAN (2)

Hamd edene ecir veriyor
İstiğfar eden felaha eriyor
İsyan edeni sıkıyor, geriyor
Sıkıntısız bir kul var mı?
Dertler ile imtihan ediyor
Evlat imtihanı önde gidiyor
Salih kullar hamdolsun diyor
Dertsiz bir kul var mı?
Ehiller salat-ı kıyam ediyor
Cahil ve gafiller isyan ediyor
Avamlar zevk-i tuğyan ediyor
Amelsiz bir kul var mı?
Ehlüllah daima dertli oluyor
Sabredip nuru feyizle doluyor
Veliler davayı derdinde buluyor
Davasız bir kul var mı?
Ehiller İslami çizgide yürüyor
Salihler İslami bir hayat sürüyor
Sabredip çok mükâfatlar görüyor
İmtihansız bir kul var mı?
Salihler ve arifler daim ehli zikir
Onlar Allah’ın dostları ile hem fikir
Ahiretleri zengin fani, dünyaları fakir
Fani hayatta baki bir kul var mı?
Nefisle şeytan ne zalim düşmandır
Bu ikili melun birbirine danışmandır
Onlara uyan dünya ve ahiret pişmandır
Acep pişman olmayan bir kul var mı?

İNSAN VE İMTİHAN (1)

Her ilmin bir dalı vardır
Her amelin bir yolu vardır
Her sanatın bir kolu vardır
Amelsiz bir kul var mı?
İnsan yolcu dünya handır
Canlar yakan cani cihandır
Kullar fani hayat imtihandır
İmtihansız bir kul var mı?
Hayat meşru değilse talandır
Cahiller ise sade zevk alandır
İçindekiler fani kendi yalandır
Baki bir kul var mı?
Dünya imtihandır hayat fani
İstenmeyen ölüm gerçeği ani
Bizden öncekiler nerede hani?
Ölümsüz bir kul var mı?
Mülk Allah’ın kullar kiracı
Dünya imtihandır kullar sıracı
Şükrile sabırdır, kulların miracı
Sırasız bir kullar var mı?
Hz. Mevla imtihan diliyor
Gizli aşikâr kusurları biliyor
Tövbe edenin günahını siliyor
Kusursuz bir kul var mı?
Takva sahipleri adabı biliyor
Takva yaşayıp mağfiret diliyor
İstiğfar eyleyip günahları siliyor
Günahsız bir kul var mı?

İNSAN VE EDEP (3)

Edepli hayat çok güzel bir meziyet
Edepsiz yaşamak ise kerih bir vaziyet
Edepsizlik ise edepli için bin bir eziyet
Asil bir hayat için illa edep illa edep

Akıl, iman, edep ile insan çok münevver
Şükrü, sabırla insan her işte olur muzaffer
İhlaslı amel ile ilmi icra etmek pek muteber
İnsani asil bir hayat için illa edep illa edep

Akıl, edeple insan aslına mail bir insandır
Gerçek insan Salih amel ile fail bir insandır
Edepsiz insan ise daim zelil, zail bir insandır
Gerçek insanlığı ispat için illa edep illa edep

Edeple seviyeli yaşamak güzel bir hazdır
Yüksek seviyeli edepliye bir çiçek vaazdır
Afaki, cahil, gafile kâinatın varlığı bile azdır
Seviyeli adil bir hayat için illa edep illa edep

Cehalet ile edepsizliktir her kötülüğün başı
Beraberinde getirir her daim lüzumsuz dalaşı
Başlatır nice bir haksız, yersiz, gereksiz savaşı
Edepsizle dalaşmamak için illa edep illa edep

Her konuda edepli olmalı yolcunun yoldaşı
Eğer edepli olur ise yoldaşı asla ağrımaz başı
Hal ehli samimi ve sadakatli olmalı yol arkadaşı
Sadakatli bir hayat için illa edep illa edep

İNSAN VE EDEP (2)

Nefistir en büyük tuzak ve kapan
İslam ve edeptir insanı insan yapan
Terki edeptir gayri İslami yola sapan
Ehil bir hayat için illa edep illa edep

Eğer insanım diyorsan edebini takın
Edepsiz hayat nefis ve şeytana yakın
Nerede olursan ol, edepsizlikten sakın
Akil bir hayat için illa edep illa edep

Dünya dert pazarı, dertler katar katar
Bu fani pazarda kimin alır kimin satar
Bu dertli pazar derde yeni dertler katar
Bu pazarı gezerken illa edep illa edep

İnsan edebini taşırsa gerçek insandır
Edebini taşımayan insan ise noksandır
Edepsiz insan seviyesiz yerle yeksandır
Vakur bir hayat için illa edep illa edep

Kapanmış olayları ifşa ederek kaşıma
Musibet anı deme nerden geldi başıma
Böylece şeytanın değirmenine sutaşıma
Sakin bir hayat için illa edep illa edep

Akıl ile iman paha biçilmez bir cevher
Akıl ile edeptir imanı destekleyen yaver
İnsan akıl, iman ve edep ile yaratanı sever
Aklı, İmanı destek için illa edep illa edep

İMTİHAN (2)

Bir dem atlas ibrişim ipekler bir dem çul ile
Bir dem nice fakru zillet bir dem para pul ile
Bir dem bey emir-i sultan bir dem kula kul ile
Hem nice bir cahil hem de bir ehli şümul ile

Belki tam bir beden belki kör, topal, kel ile
Belki huzurlu bir hayat belki bin bir engel ile
Belki hafif bir görev belki kazma kürek bel ile
Hem nice bir bilgisiz gafil hem de bir entel ile

Kimi dert, musibet, sıkıntı, daha nice hal ile
Kimi sıhhat-ü afiyet, saltanat ve nimeti mal ile
Kimi kürkü, kaftan kimin de kırk yamalı şal ile
Hem nice açlık sefalet hem de kaymak bal ile

Kimi çok hikmet görüp ilham buldu bir ehil ile
Kimi çok zulüm görüp imtihan oldu bir cahil ile
Kimi çok ihsan görüp ihya oldu nimete dâhil ile
Hem nice muhalif hem de ehli bir müdahil ile

Nicesi çok isyan ve ihanet gördü evladı iyal ile
Nicesi çok zor ve zahmet gördü hesabı hayal ile
Nicesi çok zulüm ve eziyet gördü, aynı minval ile
Hem şaşırdı hem de hak yolu buldu bir sinyal ile

Çok çalıştık yazdık, belki ibret bir kelam ile
Çok düşünüp yazdık, umarız doğru anlam ile
Hem hissi bir kalem, hem de dostlara selam ile.

İMTİHAN (1)

Hakte’ ala kulun imtihan eyler yine kul ile
Bazen çok yakınların, bazen uzaktan bir el ile
Bazen nice bir can yakıcı diken bazen de gül ile
Bazen nice bir cahil bazen de bir fikri makul ile

Dilediğini korur, aziz eyler kulluğuna kabul ile
Dilediğini hor, hakir, zelil eyler, nice illeti zül ile
Dilediğini çok sever, ihya eyler, rahmeti nüzul ile
Hem nice bir cezai müeyyide hem de bir ödül ile

Diler münbit bir vadi, dilerse kurak bir çöl ile
Diler mutlu bir hayat, dilerse zahmetli bir yol ile
Diler aydınlık bir hal, dilerse nice bir karambol ile
Hem itip kakan hem de tutup kaldıran bir kol ile

İster nice bir hal bilmez, isterse bir sırra şamil ile
İster nice bir gayri insani, isterse bir aklı kâmil ile
İster nice bir Salih, dost, isterse bir zilleti hamil ile
Hem nice bir afaki cahil hem de bir ilmi amil ile

Hem nice bir kolaylık hem nice bir müşkül ile
Hem nice bir zehirli dil hem de seherde bülbül ile
Hem nice bir sayısız nimet hem de lale sümbül ile
Hem nice bir diken hem de karanfil lale gül ile

HESAP VE NİSAP

Amellerin vardır bir nisabı
Nisaba göredir kulun hesabı
Kendine okutulur amel kitabı
Hesapsız bir kul var mıdır?

İhanetler çoğaldı içte dışta
Sıkıntılarımız farklı her yaşta
Halden bilmeyenler yine başta
Hesapsız bir kul var mıdır?

Adalet unutuldu kaldı rafta
Haklı haksız vurdular bir yafta
Zulüm zirvede, hainler ön safta
Hesapsız bir kul var mıdır?

Fakirin yolu mahallinde şaşar
Sıkıntılar içinde sorunlar yaşar
Zenginin yolu memleketler aşar
Hesapsız bir kul var mıdır?

Her canlı ölüm şerbetini içecek
Bir gün ecel köprüsünü geçecek
Mutlak bu fani âlemden göçecek
Hesapsız bir kul var mıdır?

Her nefis ölüm sırrına erecek
Mutlaka bir gün, hesap verecek
Herkes hesabı mahşerde görecek
Hesapsız bir kul var mıdır?

Mevla’m bizi İslam’la coştur
Senin nurun da narın da, hoştur
Hak yol İslam gayri yollar boştur
Hesapsız bir kul var mıdır?

HEMFİKİR YOLDAŞ

Dostlarını deneyip seç
Bazılarını ise deneyip geç
Samimiyetsizleri eleyip geç
Hem fikir olsun yoldaşın
Her zaman ağrımasın başın

Daima meşru ek meşru biç
Daima görme kendini bilgiç
Daima helal kazan helal ye iç
Hem fikir olsun yoldaşın
Her zaman ağrımasın başın

Bazı kişiler vardır gül geç
Bazı kişiler vardır iyi bil seç
Bazı kişiler vardır onu sil geç
Hem fikir olsun yoldaşın
Her zaman ağrımasın başın

İnceliktir farkı fark etmek
Önceliktir hakkı fark etmek
Hainliktir haktan çark etmek
Hem fikir olsun yoldaşın
Her zaman ağrımasın başın

İnceliktir farkı fark bilmek
Önceliktir hakkı hak bilmek
Fitneliktir yanlışı hak bilmek
Hem fikir olsun yoldaşın
Her zaman ağrımasın başın

Söyleyene değil söyletene bak
Söylenenler doğru ise tasdik hak
Söyle hakkı bir meşalede sen yak
Hem fikir olsun yoldaşın
Her zaman ağrımasın başın